İki Yeşil Su Samuru // Buket Uzuner - Deneme Blogu

Breaking

Öylesine

About

test banner

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Cuma, Ekim 30, 2015

İki Yeşil Su Samuru // Buket Uzuner



Bu romanda tam olarak anlayamadığım bir şeyler oldu. Klasik roman kalıplarından farklı oluşu ve zaten anlamakta fazlasıyla zorlandığım çağdaş hayatlar bir araya gelince ortaya karışık, tanımlayamadığım bir lezzet çıkmış. Karakterlerimizin intihara ve intihar eden insanlara duyduğu hayranlık ve imrenti ürpertici düzeyde. Bunun yanında neredeyse her karakter özgürlüğüne düşkün ve ben merkezci. Özgürlüğe lafımız yok elbette lakin sıkılınca bırakmalar, sevince eş çoluk çocuk demeden terk edip yeni düzen kurmalar... Ben mi çok tutucuyum anlamadım ki !

Romanın içeriği hakkında da kısa bilgi vereyim hemen. Kendisinin Nilsu BARAN olduğunu söyleye bir bayan yazarımıza roman taslağını verir. Yazarımızda taslağı düzenleyerek romana dönüştürür. Aslında Nilsu BARAN' dan kendi hayatını okuyoruz. 14 yaşındayken annesi bir ressam ile giderek evi ter keder. Anne ve baba boşansalar da Nilsu' nun babasının bu şoku atlatması uzun sürer. Baba acılı günleri atlattıktan sonra kendisinden oldukça küçük ve özgürlüğüne düşkün Selen ile birlikte olmaya başlar. İlk başta Selen' i kendisi için tehdit olarak gören Nilsu zamanla en iyi arkadaşını bulmuş olacaktır. 

Bir süre sonra da Nilsu okuduğu amerikan lisesinde edebiyat öğretmenliği yapan ve kendinden yaşça büyük olan Mike ile aşk yaşamaya başlar. Mike annesinin ölümünden sonra babasının intihar etmesiyle intiharın gizemine hayran olmuş bir karakterdir. Nilsu ise annesinin evi terk etmesini intihar olarak düşünmektedir. Nilsu' nun Mike' ye annesinin intihar ettiğini söylemesi bu aşkın tutkalı olmuştur. 

Tabi ki Nilsu' nun aşkı uzun sürmüyor. Özgürlüğe düşkün ruhlar sıkılınca ayrılıyor. Nilsu bu kez Yeşiller Partisinin toplantısında tanıştığı Teoman la aşk yaşamaya başlıyor. Bu aşkın ilginç tarafı da Teoman' ın annesinin de intihar etmiş olmasıdır.

Son söz olarak şunu söyleyebilirim sevgili okur. Buket Uzuner' i Kumral Ada Mavi Tuna romanıyla tanımıştım ve çok etkilenmiştim. O romanın üzerine bunu okumak çayın üzerine turşu suyu içmeye benziyor. Çayı çok seven biri olarak ve üzülerek bu benzetmeyi yapıyorum.

6 yorum:

KİTAP EYLEMİ dedi ki...

Çay üzerine turşu suyu enteresan benzetme , ben ikisini de severim o sebepten belki kitabı da çok sevmiştim :D

Abdullah ÖZER dedi ki...

Bu kitabı çok seven biriyle karşılaşabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Oysa yakınımdaymış :)

KİTAP EYLEMİ dedi ki...

http://kitapeylemi.blogspot.com.tr/2012/08/65-iki-yesil-su-samuru-buket-uzuner.html

bir an şüpheye düşürdünüz beni :D aklımın ucundan geçmezdi falan deyince , vallahi beğenmişim :D

Abdullah ÖZER dedi ki...

Postunuza baktım da siz kitaba bayılmışsınız, yapılan bisürü yorumda herkes beğenmiş... acaba sorun bende mi, anlamamış olabilirmiyim :P

KİTAP EYLEMİ dedi ki...

olabilirsiniz belki de sbepsiz beğenmediniz bu da gayet normal aslında , herkesin sevdiğini sevmek zorunda değilsiniiz...

Abdullah ÖZER dedi ki...

Bence beklentimi yüksek tuttum asıl sorun buydu. Açıklaman için Teşekkür ederim.

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here