Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali - Deneme Blogu

Breaking

Öylesine

About

test banner

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Perşembe, Eylül 15, 2016

Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali



Umarım güzel bir bayram ve tatil geçirmişsinizdir sevgili kitap severler.

Senden Benden Bizden' in blogunda tavsiye ettiği kitaplardan Kuyucaklı Yusuf. Daha öncesinde dini bir hikaye olduğu hissine kapıldığım için almayı düşünmediğim kitabı bu tavsiye üzerine almaya karar verdim. Bu arada Ankara'da yaşayan ya da yolu düşen kitap severler varsa Kızılay da veya yeni ismiyle 15 Temmuz Şehitler Meydanındaki alt geçide yeni bir kitapçı açılmış. Yeni olduklarından mıdır bilemiyorum ama çalışanları ilgili ve güler yüzlü. Ayrıca alışverişinizin 25 tl ve üzeri olması durumunda kendi seçtikleri 5-6 çeşit kitaptan bir tanesini hediye olarak seçmenize izin veriyorlar. Ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Kürk Mantolu Madonna ile eğitimi için yurt dışına giden bir gencin aşk hikayesini anlatan Sabahattin Ali, bu kez kırsal kesimde geçen bir aşk hikayesi ile karşımıza çıkıyor. Hikaye özetle şöyle;  Aydın'ın Kuyucak ilçesine eşkıyalar saldırır ve Yusuf'un gözü önünde annesi ve babası öldürülür ve kendisi de parmağından yaralanır. Yusuf' un olaydan sonraki vakur duruşundan etkilenen Nazilli kaymakamı Selahattin Bey, Yusuf' u yanına evlatlık olarak alır. Zaman geçtikçe de Yusuf ile kaymakamın öz kızı Muazzez arasında bir aşk başlar. Roman ilerledikçe Beldenin zengin ve hovarda çocuğu Şakir' in Muazzeze talip olası, Şakir'in babası Hilmi bey ve Hacı Ethem'in kaymakamı kumar borcuna sokarak kumpasa alması, Yusuf'un en iyi arkadaşı Ali' nin Muazzez'le evlenebilmek için bu borcu ödemesi ve cinayetler...

Romanda bir kaç konu aklıma takıldı, belki de ben özümseyemedim bilemiyorum. Mesela Kuyucaklı Yusuf küçük bir çocukken annesi ve babası gözünün önünde öldürüldüğünde oldukça vakurdur. Olayları soğuk kanlılıkla karşılar. Kaymakamın yanındaki yetişme tarzı da sorumluluktan uzak ve serbesttir. Serseri denemez ama umursamazdır. Böyle bir adamın kaymakamın ölümü sonrası günlerce kendine gelememesi, duygusal bir gence dönüşüvermesini garipsedim. Muazzez ise o kadar çok şey yaşamasına rağmen henüz 15 yaşındadır ve eşine karşı olgun bir kadın gibi her zorluğa karşı göğüs germe eğilimindeyken annesi Şahinde hanıma karşı küçük bir çocuk aptallığında ve namusundan bile vazgeçebilmektedir. Tüm bu garipsemelerime rağmen yazarın roman kahramanlarını çok iyi betimlemesinden olsa gerek karakterler zihninizde canlanıveriyor. Bundan da bu davranış beklenirdi zaten duygusuna kapılıyorsunuz.

Bir de Kübra olayı var. Önce beldenin kötü insanlarıyla anlaşıp Yusuf'a iftira atmak üzereyken vicdan azabıyla vazgeçiyor. Sonra uzun yıllar kaymakamın evinde annesiyle beraber hizmetli olarak kalıyor ve Yusuf' un Muazzezi kaçıracağını öğrendiğinde Yusuf'a ilan-ı aşk edip birden ortadan kayboluyor. Roman bittiğinde Kübra' nın durumu ve Muazzezi gömen Yusuf'un gidişi devamı çekilecek film havasındaydı. Cevdet Kudret Solok'un açıklamasını okumadan önce 'acaba neden yarım kaldı?' sorusu kafamı kurcalamıştı.

Cevdet Kudret Solok, Sebahattin Ali ile yaptığı söyleşiye dayanarak romanın, Kuyucaklı Yusuf, Çineli Kübra ve Şehre İnen Yusuf'un Dünyası adında üç ciltlik seri olarak planlandığını ancak Sabahattin Ali'nin erken ölümüyle yarım kaldığını açıklamış..

Son olarak Kuyucaklı Yusuf 100 temel eser arasına girmeyi fazlasıyla hak eden, okurken keyif alacağınız bir roman. Tavsiye ederim. 

18 yorum:

Senden Benden Bizden dedi ki...

Öncelikle iyi bayramlar :)
Gerçekten çok güzel yorumlamışsınız, tespitlerinizi çok beğendim ve size katılıyorum. Kitabın yarım kalmışlığını sizin yorumunuzu okuyunca hissettim diyebilirim. Ben daha çok duygusal bir açıdan yaklaşmışım sanırım. Keşke Sabahattin Ali yaşasaymış ve tamamlayabilseymiş eserini. Muazzez'in o olgunluğunu görüp kolayca başka bir yöne evrilmesini ben de çok garipsemiştim. Sanki yeniden okumuş gibi oldum. Kaleminize sağlık.

Abdullah ÖZER dedi ki...

İyi bayramlar. Hep söylerim, samimi kitap bloglarının tavsiyelerini dikkate almak gerek :)

Kağıt Salıncak dedi ki...

Kuyucaklı Yusuf'u lisede ödev olarak okumuştum, çok da beğenmiştim :)) Ama sanırım ben de duygusal olarak yaklaşmış olmalıyım ki, yarım kalmışlığı pek hissetmedim. İyi okumalar :))

KİTAP GÜNEŞİM dedi ki...

Sabahattin Ali'nin sevdiğim kitaplarından birisi ilk sırada olmasa da :) Kitap bittiği zaman yarım kalmışlık hissini bende yaşamıştım ancak yazarı erken yaşta kaybetmeseydik güzel bir sona sahip olabilirdi sanırım :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Gerçekten öyle hatta birinin bu seriyi tamamlaması gerekir. Bu konuda ciddiyim :)

bi' blog dedi ki...

Kalemize sağlık. Çok güzel bir dille anlatmışsınız. Tavsiyeniz üzerine merak ettim doğrusu. En kısa zamanda okumalıyım. Teşekkür ederim :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Sabahattin Ali ile yollarımız bir türlü kesişemiyor. Bir yerde buluşmak dileğiyle diyim bari ne yapalım :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Mayıs sana hafif gelebilir bu kitap haberin olsun :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Konu bakımından sa evet açmaya bilir Sabahattin Ali,den biraz uzak duruyorum. :) Öykünün işleyişimi yavan???

Abdullah ÖZER dedi ki...

Hayır yavan değil ama gizem yok ve polisiye kısmı zayıf :))

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Olmadı o zaman :) Okumak istiyorum ama gelemiyorum ona bir türlü Sen aldın mı Lontano yu

Sümeyye Kip dedi ki...

Şu sıralar herkesin okuma durumunda ya da ellerinde sıklıkla gördüğüm bir eserdi azlasıyla merak ettim. Kürk Mantolu Madonna'yı lise dönemimde okuyup sevmiştim. Onun gibi hoş bir kurgusu varsa okumak isterim. Yazınız aydınlatıcı olmuş ellerinize sağlık :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Aldım tabi. Hemde senin tavsiyelerinden birine uyarak ucuza denk getirdim :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Zevk meselesi ama ben Kürk Mantolu Madonna'yı bir tık daha fazla sevdim. Yinede eminim bu kitabı da seversiniz.

Mayıs Yağmuru dedi ki...

İyi iyi Ben bir site daha buldum. Ama balık memo mayıs unuttu tekrar sorucam onuda :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Mailin nerede kör oldum göremiyorum. Sorunca atarım yine katlettim biliyorum haklısın...

Abdullah ÖZER dedi ki...

:)) yok ya yanlış anlaşıldım, katletme filan yok. Sadece herkesle paylaşmak istemiyorsundur diye mail dedim. Gece gece güldürdün beni mayıs ya :)))

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Sen balık memo kastettiğimde anlamadım. Unuttum demek istedim bir arkadaşım söylemişti ona sorarım söylerim demek istemiştim. Olmadı olamadı :) hahahahhahah Mailden atarım buradan,da söylerim sorun yok gerçi saklama huyumda vardır haaa :) kendime güldüm şimdi...

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here