Mavi Oktav Defterleri - Franz Kafka - Deneme Blogu

Breaking

Öylesine

About

test banner

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Cuma, Haziran 24, 2016

Mavi Oktav Defterleri - Franz Kafka



Franz Kafka neden bu kadar önemli anlayabilmiş değilim. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla, hayatı boyunca insanlarla iletişim kurup konuşmak yerine bir odaya kapanıp kağıt kalemlerle dost olmayı seçmiş. Suya sabuna dokunur, kimsenin tavuğuna kış demeyen metinler olmasına rağmen yazdıklarını bile gizlemiş. Ölümünden sonra ise birileri Franz Kafka' nın geride bıraktıklarından, Franz Kafka'nın düşünce dünyasının kapılarını insanlığa açma gereği duymuş.

Mavi Oktav Defterleri kitabı da Kafka' nın ölümünden sonra bulunan kağıtlar arasındaki sekiz adet defterden oluşuyor. Kitabi bilgilerde bulunan defterlerin içeriğinde günah, ıstırap, doğru yol üzerine yazıldığından bahsedilse de benim okumalarımda metinlerin neredeyse tamamında konu bütünlüğü yoktu. Bir yazı kaleme almak isteyen birinden konu bütünlüğü ya da konu değişecekse bile iki konu arasında bağ kurması beklenir ya. Kafka' nın hiç öyle bir kaygısı olmamış. Haksızlık etmeyelim, belki de yazılarını yayınlamayı düşünse bu kadar bölük pörçük olmayacaktı. Belki de kendisiyle yazarak konuşurken daldan dala zıplamayı seviyordu.

Siz de Mavi Oktav Defterlerini okumaya karar verdiyseniz bazı bölümleri günlüğe benzeyen bazı bölümleri ise felsefik olan metinleri okuyacaksınız demektir. EÄŸer dikkatli bir okursanız, paragraf bütünlüğü olmayan metinlerde kafa karışıklığı yaÅŸayabileceÄŸiniz gibi  Ã§ok güzel tespitlerde yakalayabilirsiniz.

her insan içinde bir oda taşır.bunu iÅŸitme duyusuyla bile kanıtlamak mümkündür.diyelim ki gecedir, dört bir yanda sessizlik hüküm sürerken biri seri adımlarla ilerlemektedir; bir kulak kabartan çıkarsa, duvara tam tutturulmamış bir aynanın takırdamasını iÅŸitebilir örneÄŸin. 
kibir çirkinleştirir, öyleyse kendini öldürmesi gerekirdi, ama onun yerine yaralar kendini sadece ve incinmiş kibir'e dönüşür.
inanmak, insanın kendi içindeki yok edilmez öğenin özgür bırakılması, ya da, daha doğrusu, yok edilemez olması, ya da , daha doğrusu, olmasıdır.
aylaklık bütün kötülüklerin kaynağı, bütün erdemlerin tacıdır.. 

Belki de siz yarım kalmış hikayeleri tamamlayabilir ya da çok daha vurucu cümlelerin altını çizebilirsiniz....

Keyifli okumalar... 

9 yorum:

Melike Yıldız dedi ki...

Kafka'yı Kafka yapan eser Dönüşüm'dür. Bireysel bir anlatımda toplumda yaşayan insanların çelişkisini çok sembolik bir dille anlatır kitap. Şimdi adları aklıma gelmiyor ama bir kitapla ölümsüzlüğü yakalayan yazarlar var. Belki de Kafka'da bilinçsizce o kadar yazıyı sadece bir kitap için yazmıştı. Kim bilir?

sevgi ve ışıkla

Melike

Abdullah ÖZER dedi ki...

İşte bana böyle açıklayın ya. Teşekkür ederim :)

Söz Sanatı dedi ki...

Bu kadar önemli yazarları bu kadar önemli yapan şey, insanlar yerine kağıt kalemle dost olmayı seçmeleri bana kalırsa. Ruhun ve aklın sınırlarında gezinmenin, kendini keşfetmenin, duyguları layığıyla tanımlamanın daha kayda değer bir yolu yok çünkü. Elbette farklı düşünenler olacaktır; ama ben Kafka'nın bu kadar önemli olmasına çok memnunum :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

"Ruhun ve aklın sınırlarında gezinmenin, kendini keşfetmenin, duyguları layığıyla tanımlamanın daha kayda değer bir yolu yok çünkü"

Cümlene bittim...

KÄ°TAP EYLEMÄ° dedi ki...

Dönüşüm'ü okunuz mu ? gerçi bu kitabı okumadım ama anladığım kadarıyla kafka'nın notlarını içeriyor, ben de o anlattığınız gruptan olduğumdan severim o tip karakterleri, insanlarla muhattap olmaktan daha çok şey verdiğini düşünüyorum kitapların , kağıtların bana .:D

Abdullah ÖZER dedi ki...

Dönüşüm ü okumadım ama listemde. Haklısınız valla sonuçta kağıt, kalem ve kitaplar insanlar gibi can sıkmıyorlar :))

Söz Sanatı dedi ki...

Teşekkür ederim :) Kendimce kurdum işte bir şeyler :))

Kağıt Salıncak dedi ki...

Bence Kafka'yı anlamak için Milena'ya Mektuplar çok önemli bir eser. Benim ilk okuduğum kitabıydı ve Kafka'yı sevince, onun gibi bakmayı denedikçe diğer kitapları daha güzel hale geliyor. :)) Belki de içine kapalı bir insan olmasaydı bunları yazamazdı ve Kafka olamazdı :D

Abdullah ÖZER dedi ki...

Tamam öyleyse Milanoya Mektupları da okuyalım :)

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here