Lontano - Jean-Christophe Grange - Deneme Blogu

Breaking

Öylesine

About

test banner

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Pazar, Ekim 02, 2016

Lontano - Jean-Christophe Grange

Çok fazla polisiye okuyan biri deÄŸilimdir ancak gerilim konusunda ilginç tavsiyelerde bulunan Mayıs YaÄŸmuru' nun blogundaki tavsiyesi üzerine okuma listeme aldım ve  ilk Grange romanımı okumaya baÅŸladım.



Her ÅŸeyden önce zor, dikkat isteyen ve fazlasıyla yerel öğeler içeren bir kitap Lontano. Bu durum fransız okur için sorun olmayabilir ama benim gibi fransız kültürüne fransız biri için zorlayıcı oldu. Bunun yanında kara büyüler, sadomazoÅŸizim, fetiÅŸzm gibi sıradan insanlardan uzak sapkınlıkların cinayetlerle iliÅŸkilendirilmesini anlamlandıramadım. Yani cinayetler intikam ya da hedef göstermek için mi yoksa ritüel gereÄŸi mi iÅŸleniyor, kafamda oturtamadım. Özellikle ilk iki yüz sayfaya kadar bir dağın yamacına tırmanma hissiyle yavaÅŸ ve dikkatli ilerlemek zorundasınız.  Ancak zor kısmı atlattıktan sonra akıntıya kapılıp gidiyorsunuz. Ä°ÅŸte bu kısma geldiÄŸimde Mayıs' ın 'katili tahmin etmeye çalışmayın bulamazsınız' tespitine inat, katilin kim olacağı konusundaki iddiamı iki kiÅŸi üzerine oynadım. Sonuç tabi ki hüsran.

Hikaye Kongo- Belçika ve Fransa üçgeninde geçiyor. Olaylar bir askeri üste no limit uygulaması sırasında öldürülen askeri öğrencinin soruÅŸturmasıyla baÅŸlıyor.  Eski bir dedektif olana Gregoire Morvan kendi gibi dedektif olan oÄŸlu Erwan Morvan'ı bu cinayeti soruÅŸturması için görevlendiriyor. ilk cinayetten sonra Morvan ailesi ile iliÅŸkili olabilecek kiÅŸiler, kırk yıl önce ölen ve çivili katil olarak bilinen seri katilin yöntemi kullanılarak öldürülmeye baÅŸlanıyor.

Romanda her ÅŸeye raÄŸmen bir yarım kalmışlık hissi var.  Muhtemelen bu durum serinin devamı ÅŸeklinde çıkan ve Fransa' da yayımlanan ancak henüz çevirisi yapılmamış 'Congo Requiem' de giderilecektir. Yine de kurgudaki takıldığım noktaları sizinle paylaÅŸmak istiyorum. EÄŸer romanı okumayı düşünüyorsanız sürprizi bozabilir.

- Spoiler İçerir-

Ben katilin baba Gregoria Morvan ya da dedektif olan oğlu Ervan Morvan çıkacağı öngörüsünde bulunmuştum. Aslında yazarın okuru bilinçli olarak bu yöne kanalize ettiği dikkatli okurun gözünden kaçmayacaktır. Bunun yanında okur tüm cinayetleri Ervan Morvan' ın bakış açısıyla okumaktadır. Elbette komiser Morvan işinde başarılı ve olayları her yönüyle analiz edebilmekte ve en küçük ihtimali bile değerlendirmektedir. Ancak Morvan kişileri yeterli düzeyde analiz edememekte ve bağlantılarını çözememektedir. Bu nedenle yeni çivili katilin soruşturmada kendisine yardımcı olarak görevlendirilen bir polis çıkması, Krispo lakaplı, Philippe Kriesleri yeterince tanımayan, romana figüran oyuncu tavrıyla katılan yardımcı polisin tahmin edilmesi elbette mümkün değildir. Yine de katil krispo çıksa bile baba Morvan' ın özellikle de 40 yıl önceki cinayetlerle ilişkili olduğu yönünde bir yönlendirme var.

Bunun yanında katil krispo' nun amacı tam olarak anlaşılamıyor. Çivili katil tarafından yetiÅŸtirilen ya da etkisinde kalan krispo, eÄŸer Morvan ailesinden intikam almak istiyorsa neden sürekli yanında bulunduÄŸu Ervam Morvan' ı öldürme giriÅŸiminde bulunmuyor? Hatta kurbanlarının iç organlarını boÅŸaltıp, içlerine çivi dolduracak kadar ritüel tutkunu bir katil ilk kurbanını nasıl rastgele seçiyor?   Ãœstelik bu cinayet için askeri bir üst seçiliyor.

Borsacı kardeş Leo ile film yıldızı olmak ve para kazanmak için kendisine fetişzm derecesinde cinsel sapkınlık yapılmasına izin veren Gaille' nin ise romandaki yerini oturtamadım. Leo babasının yönlendirmesiyle, afrikadaki maden şirketleri üzerinden hisse senedi alım-satım yoluyla Morvan hanedanlığı kurmaya çalışıyor. Gaille ise kendi ailesine zarar vermeye çalışan bir iç hastalık gibi. İki kardeşle ilgili bölümleri okurken Morvan ailesinin karşısında organize olmuş bir güç varmış hissine kapılırken katil tek kişi çıkıyor.

Aklımda deli sorular...

Sonuç olarak pişman değilim. Tavsiye edene teşekkür ediyorum ve bende size tavsiye ediyorum.

Gürül gürül kitap okuyun...   

22 yorum:

KİTAP GÜNEŞİM dedi ki...

Polisiyeyi seviyorum. Okuyabilirim sanırım. Ama bu aralar çok fazla kitaba okumalıyım diyorum ama sonuç yok :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Aynı sorun bende de var. Onun içinde gündemi değil kitap bloglarını takip ederek liste oluşturmaya başladım. Acelesi yok, sırayla :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

grange'nin kitaplarının en zorunu seçtin ben sana dedim :) . Adamın tarzı bu yönde katil ya çok alakasız biri çıkıyor ya da hikayenin kahramanı sandığın kişi katil çıkıyor. Eğer tavsiye istersen koloni, siyah kan veya ölü ruhlara ormanı benim çok beğendiğim kitaplarıdır. Zaten sonunda seri katil ben çıkıcam :) hahahahahhahah

Abdullah ÖZER dedi ki...

Ben pişman değilim. Tabi ki onları da listeye alırım. İyi ki blogunu bulmuşum ya, nerden bulduysam :))

Mayıs Yağmuru dedi ki...

:))) İyimi ettin Kötümü ettin bilemedim vallahi İçimde bir seri katil bir polis bir dedektif gacet bir bişi bişi var ama bilemedim.

Abdullah ÖZER dedi ki...

Senin içindeki canavar. Sıradan ölümler kesmiyor seni, kanlar fışkırmalı, kollar bacaklar havada uçuşmalı. Sen polis olsan adamı öldürür ondan sonra yakalarsın sanki. Öyle bir profil çizdin bende :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Hahahahhahaha İlahi biri bu yazıları okusa ben mapus yolları gözükür bunlar ne diyor diye sende beni Kasap yaptın bu arada Ben kan görünce bayılıyorum :) İşin birde o kısmı var bakma bıd bıd konuşuyorum ama yane ....

Abdullah ÖZER dedi ki...

:))) kan görünce bayılıyon mu, inanmam :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Şaka gibi ama gerçek İnan inan....

Abdullah ÖZER dedi ki...

:))) film izliyormuş gibi düşün sorun kalmaz bence...

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Vallahi benim durum ciddi o başka bir boyut kimsenin anlamadığı ve farklı bir şey ..

Abdullah ÖZER dedi ki...

:))) senin duruma çözüm bulursam haber ederim, söz :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Ben biliyorum Hekimlik benimkisi Korku baÅŸka bir durum ..

KÄ°TAP EYLEMÄ° dedi ki...

Garange'ın tüm kitapları böyle diyebilmeyi çok isterdim ama hepsini okumadım , fakat okuduğum 4-5 kitap ta aynı izlenimleri edindiğimiz söylemek mümkün , benim vazgeçilmezim olmamıştı...

Abdullah ÖZER dedi ki...

Belki de çok fazla polisiye tutkunu olmadığımız için ayrıntılar ve yerel unsurlar bize fazlalık gibi geliyordur Eylem. Ben yine de bir kaç kitabını daha okuma listeme aldım.

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Gizli sözcük tutkun olmak bunu gerçekten sevmek bu tarz kitapları sever iseniz zaten bıkmazsınız bulmaca çözer gibi Bu Ahmet ümit içinde grance içinde Agatha içinde geçerli Hepsinin tarzı farklı olsada sağ gösterip sol vurmak Aşk romantik Vampir serileri benim tarzlarımda bu değil mesela hepimizin farklı beklentileri farklı algılayış biçimleri mevcut ben wowww derim Öteki sarmadı diye bilir Beklenti tarzınız bunlarla alakalı Birde kitaptan ne istiyorsunuz sayfaları çevirdikçe neler çıkabileceğini 3 5 çıkabiliyor Kötü olanlarda var gerçi polisiye gerilimde

Abdullah ÖZER dedi ki...

Yazdıklarının tamamına katılmakla birlikte benim için polisiye de iki temel sorun var. Birincisi cinayet yöntemlerinin çok ütopik olması, yani gerçeklikten uzaklaşması. İkincisi de çözülürken şans faktörünün çözümde temel oluşturması. Elbette polisiye de kurgunun zor olduğunu da kabul ediyorum.

Şunu da buraya not olarak düşeyim; özellikle ülkemizde Müge Anlı anlatıları şeklinde polisiye yazılsa en çok satanlara girer.

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Yukarların duruşunu bozmayım dedim. Aldım kitabı gibi gibi begendim Hayvan çiltligini Aziz Nesin okuyan biri olarak kıyaslama yapamıcam Fena değil demekle yetiniyorum...
Müğe ablamızın yerine kimse tutamaz Birde Avukat zaten Hukuk okuyor şuanda Ya 4 yada bitirme tezi ile uğraşıyor diye biliyorum. Çok kafalı ama ...

Abdullah ÖZER dedi ki...

Ben kafa dağıtmak ve rahatlamak icin okuyan biriydim. Bu anlamda bana yeni şeyler öğrettin. Zor kitaplara da bakmam lazımmış itiraf ediyorum:)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Estağfurullah Kafa dağıtma kısmı benim için çocuk kitapları en güzel onlar oluyor Hayvan Çiftliği güzel olmasına güzel ama Aziz nesin bu tarz şeyleri çok uzun zamandır yazmış ve adam göstere göstere canı çıkmıştır. Aynısını farklı farklı versiyonlarla bizlere servis ediliyor İnan Samed Behrengiyi o bile daha güzel bilemedim...

Abdullah ÖZER dedi ki...

Öylesine okumakla insana değer katacak şeyler okumak arasındaki farkı farkettim sayende ya... seni daha sıkı takip ediyorum artık :)

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Teşekkür ederim Böyle anlarda bir kal gelme oluyor bana idare et :)

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here