Satılık Ruh - Yuzarsif - Deneme Blogu

Breaking

Öylesine

About

test banner

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

Cuma, Ekim 14, 2016

Satılık Ruh - Yuzarsif



Elimdeki kitap 2014 basımı, gerçi başka basımı var mı onu da bilmiyorum ama. İlk dikkat çeken özelliği kitabın baş kısmına yerleştirilen ve üç satırdan oluşan, Türkiye' nin en genç gerilim yazarı olduğunu iddia eden yazar hakkında kısmı. Acaba hiç başlamasam mı duygusuyla okumaya başlarken beklentiyi de oldukça düşürüyorsunuz.

Yazar Türk okuyucusunu nereden vuracağını çok iyi analiz etmiş aslında. Millet olarak bize zombi hikayeleri sökmez, çünkü biz gözümüzün gördüğü ve dokunabildiğimiz hiç bir şeyden korkmayız. Ama ya 'cinler' öylemi. Sakın ha bir daha adını anma geliverirler, başımıza musallat olurlar duygusuyla bile hep 'üç harfliler' diye bahsetmiyormuyuz? 

Hikayemiz Eymen' in her gece üst üste, yağmurlu bir gecede, peşindeki köpekli kişilerden kaçarken nefes nefese kaldığı ve cebinde anahtarı bulunan, içerisi pis kokan, harabe haldeki bir evde kıstırılmasıyla yarıda kalan ve çığlık atarak uyanmasına neden olan kabusla başlar. Eymen' in eşi Sena ve çocuğu Gamze bu durumdan rahatsız olur ve psikiyatriste gitme tavsiyesinde bulunurlar. Ama Eymen rüyasını araştırdığında bunun büyük şeytan' ın işi olduğuna karar verir ve konuyu en yakın arkadaşı Fahriye açar. Beraber Konya' nın kenar mahallelerinden birinde, bu işlerle ilgilenen Abdullah hoca' ya giderler. Eymen kendisine büyü yapıldığını anlatırken Abdullah hoca içindeki cini çıkarmaktan bahseder. Cin çıkarma seansı sırasında hocayı bile hayrete düşüren büyüklükte varlıklar görünür ve odanın içinde sert rüzgarlar esmeye başlar. Fahri birden belindeki silahı çıkarır ve Abdullah hocayı öldürür, bunu gören Eymen' silahın kabzasıyla bayıltır ve kaçmaya çalışan hocanın eşini de öldürür. Daha sonra Eymen' i alarak bilinmeyen bir merkeze götürür. Burada psikolog Ercan Öztürk' le konuşmaya başlar. Ercan Öztürk kendisine Ayarcı olarak hitap edildiğini, Fahri olarak bildiği kişinin Farfan olduğunu ve insanları iyiliği için çalıştıklarını, kendisininde seçilmiş insan olduğundan bahseder ve on seanslık eğitime tabi tutar.  

Hikayemiz bazı bölümlerindeyse geçmişe, Eymen olarak bilinen kişinin Hasan olan çocukluğuna ve Sadullah hoca ile yaşadıklarına gidiyor. Hikayenin genelinde tempo neredeyse hiç düşmüyor. Eymen' in yer yer yaptığı kaba çıkışlarda okuru gülümsetmeyi başarıyor. 

Çok fazla gizem beklemeden okunursa okuyucusunu doyurabileceğini düşünüyorum. Cin deyince içi ürperenlerden değilseniz ve gerilimi seviyorsanız okuyun.

Sevgiyle kalın...    

17 yorum:

Daha Mutlu Yaşam dedi ki...

Azıcık gerilim seviyorum :) Fazla gerilim olunca uykularıma giriyor :)

Senden Benden Bizden dedi ki...

Saçma ''cin''li Türk filmlerinden iyidir diye düşünüyorum. Ne de olsa bir kitap. İkinci memleketim olan güzel Konya'yı alet ettikleri için alıp okumam sanırım. :)) Yine de bunlar da birer gelişme belki yavaş yavaş ilerletiriz gerilim türünü. Öyle umuyorum.

Abdullah ÖZER dedi ki...

Benim birinci memleketim Konya, ben okudum :)) Gerilim seven biri değilimdir aslında ama sizin gibi gerilim sevenler için gelişsin tabi.

Senden Benden Bizden dedi ki...

Malum memleket babadan gelir diye bir olgu var bizde. :) Anne tarafı olunca ikinci memleket oluyor ama birinciden daha çok severim o ayrı. Hemşehri sayılırız o halde. :) Konya'ya ve Konyalılara dair zıt bir algı var insanlarda. Halbuki kadim medeniyetlere ev sahibi olmuş bir memleket. Haliyle filmlerde, kitaplarda da iyi gösterilsin istiyorum. Kitap ilgimi çekmedi de değil aslında. Seçmiş olduğu isim 'Yuzarsif' neden mesela? Merak ettim. Hz. Yusuf'a mısır dilinde Züleyha'nın koyduğu isim Yuzarsif. İlk defa böyle kullanıldığını duyuyorum. Vardır bir sebebi. Nereden buldunuz bu kitabı? :))

Abdullah ÖZER dedi ki...

Yuzarsif' i neden seçti bilmiyorum ama kitap basıldığında yazar 19 yaşında bile değil, bu nedenle okunmayacağını düşünerek mahlas kullanımıştır bence. Dini ögeler de var belki Hz. Yusuf' dan esinlenmiş olabilir. Konya' da kitapta çok kötülenmiyor ama olayın geçtiği şehirlerden biri konya diğeri urfa. Hemşehri olmamıza da sevindim :)

Kitabı işyerimde ki kitapların arasında buldum. Benim olsaydı gönderirdim size inanın.

Senden Benden Bizden dedi ki...

Aaa! Genç bir yazar ve yoruma layık görülüyorsa ne güzel. Teşekkür ederim, ne kadar incesiniz. Bir yerlerde rastlarsam alır okur, asıl yorumu o zaman yaparım. :) Sevgiler.

Abdullah ÖZER dedi ki...

Gençleri de desteklemek lazım demi ama :) umarım okursun kitabı...

KİTAP GÜNEŞİM dedi ki...

Ben cinli kitaplardan falan çok hoşlanmıyorum doğrusu. Korkmam ama fazla da sarmıyor açıkçası :) Bilemiyorum okurmuyum bu nedenle :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

Cinden ruhtan korkmayan kız olur mu hiç :) elinize geçerse bu deneyin

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Sevmiyorum ben bu tarz kitapları en son izlediğim film bitirdi beni...

Abdullah ÖZER dedi ki...

:)) şimdilerde pocemon go oynuyorlar ya onun gibi düşün. Kimin gibi güçlüyse o daha güçlü. Oyun gibi yani

Mayıs Yağmuru dedi ki...

Pocemon Go efsane zaten Herkeste o oyun çılgınlar gibi oyna

Abdullah ÖZER dedi ki...

Ben oynamıyorum hatta nasıl oynandığını bile tam olarak bilmiyorum 😆

Uğur KAYA dedi ki...

Aslında çok değişik bir bakış açısı var kitapta. Sizin anlattıklarınız bana bunu gösteriyor. Sıradan bir cin vakası değil anlatılan. Orada seçilmiş insanlarda var... Ee tabi birde genç bir yazar arkadaşımızın yazması ayrı bir önem taşıyor. Normalde bu tarz filmler-kitaplar özgünlükten uzak yazılırlar çizilirler. Bir bakmakta fayda var. Keyifli günler...

Abdullah ÖZER dedi ki...

Çok iyi yakalamışsınız Ugur bey. Özgünlük yok, korku-gerilim türünün bize uyarlanması var aslında.

Bol kitaplı günler

Aslıhan T. dedi ki...

Hep gündüz okuyacağım bir kitap :)

Abdullah ÖZER dedi ki...

:))) iyi fikir

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here